Man Of Steel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Man Of Steel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Temmuz 2013

Hoşgeldin Superman: Man Of Steel



Man Of Steel  

Yönetmen: Zack Snyder, Yapım : Christopher Nolan, Senaryo: David S. Goyer, Christopher Nolan
Oyuncular: Henry Cavill, Amy Adams, Michael Shannon, Russell Crowe,  Kevin Costner
Tür:  Fantastik – Macera, Süre: 2 saat 20 dakika

Önsöz: Bu film, Superman hayranları içindir.


Superman, Amerikan yaşam biçiminin tipik bir örneği olarak standartlaştırılmış süper kahramandır. Karanlığın değil ışığın, dünyanın değil daha çok Amerika’nın koyucusu kahramandır ama adı üzerinde kusursuza yakın, süper adamdır…
Man Of Steel - 2013

Kal-El

Yeniden çevrim hikayesi olarak gelişkin bir senaryo ile karşı karşıyayız ve kahramanımız daha çok gerçek ismi, Kal-El ile belirtiliyor. Kal, babası Jor-El ve annesi Lara tarafından yok olmak üzere olan Kripton gezegeninden kurtulması için bir roket ile Dünya'ya gönderilir. 

Supermanın yani Kal-El’in babası, Kripton gezegeninden Jor-El (Russell Crowe) olarak perde yansıyor. Filmin ilk çeyrek bölümünde Baba El, supermanın doğumu ve kripton gezegenin çöküşünü anlatan “kahramanın babası” olarak beliriyor. Hemen aklıma ilk filmdeki (1978) kısa ve etkileyici baba El rolündeki Marlon Brando geliyor ama aynı performansı  Crowe’dan beklemek tabi ki naiflik olur.

Kal-El (Henry Cavill) kripton gezegeninin doğal yollardan üremiş ilk bebeğidir. Baba El, Kripton gezegenin üst düzey bilim adamlarından biridir ve yok olacak gezegenini yaşatmak için doğal yollardan olan çocuğuna Kripton ırkının yaşamsal bileşimini yükler. Kripton gezegenin çöküşü bu bağlamda A. Huxley’in “Cesur Yeni Dünyası”nın sonu gibidir. Doğal olmayan yollardan üreyen ve koloni sistemi ile yaşayan Kripton gezegeni halkı, kötü yönetim ile kaynaklarını tüketmiş ve kendi sonunu getirmiştir.

Kötü adam General Zod  ve Pentegon ile eş güdümlü Superman

General Zod, Superman'ın dünyadaki en büyük düşmanı olacaktır. General Zod, Kripron gezegenin generalidir ve Baba El ile birlikte gezegenini kurtarmak ister ama asker olduğu için kanlı müdahale istemektedir, baba El ile ters düşerler. Genaral Zod ve adamları bir nevi cunta yaparlar ama Kripton konseyi daha sonra tekrar yönetime el koyar, Zod ve adamlarını cezalandırır. Gezegenin infilak etmesi sonucu kurtulan Zod ve adamları, dünyaya gönderilen Superman'ın izini sürerler. General Zod, dünyada tekrar Kripton ırkını yaşatmak istemektedir ve bunun için Kal-El’in ölü de olsa bedenine ihtiyacı vardır ama yarı dünyalı olan Superman buna tabi ki karşı çıkacaktır.
Man Of Steel - Kolaj

General Zod, asker olarak evrimden beslenir diliyle "güçlü halkıdır ve kötülük mubahtır" diyerek askeri veraset diktası ile hareket ederken; dünya için zaten gerekli kahraman olan Kal-El, temsili demokrasinin Amerikan sistemindeki sözcüsü gibi durmaktadır. Zaten Kal-El kimlik olarak ortaya çıkıp, süper güçlerini devreye soktuğunda hemen, Amerikan Air Force üzerinden yetkililere seslenir, Pentegon ile uyumlu çalışacaktır, ne olsa kendisi de doğma büyüme Kansas’lıdır, oraların çocuğudur.

Uzaylı insan yavrusunun Superman olduğunu öğrenmesi

Özel bir makine ile dünyaya gönderilen Kal, Kansas'da Smallvile kasabası yakınlarına düşer, Onu Jonathan ve Martha Kent isimli çiftçi ailesi bulur ve ona Clark ismini vererek kendi çocukları gibi yetiştirirler. Bizim Superman, aslında modern tarımla geçimini sağlayan taşralı Amerikan ailesinin seçilmiş ama seçeresi bilinmeyen çocuğu olarak büyümeye, sosyalleşmeye başlar. Kal-El, dünyalı babası Jonathan Kent’den (Kevin Costner) özel bir cisimle uzaydan geldiğini ve fiziksel köklerinin güneş sistemi dışından olduğunu öğrenir, zaten garip çocuktur, "bu işte bir hinlik var" diye kolu komşu herkes şüphelenmektedir, komşuların korktuğu başlarına gelir. 

Kal-El ergen olarak “hiç birimizin hayır diyemeyeceği”  bir gençlik trajedisiyle karşı karşıya kalır. Bu tam bir “Amerikan rüyası trajedi” hoş bir çiledir! El, ya sıradan Kansas’lı bir vatandaş olarak yaşayacaktır yada fiziksel üstünlüklerini dünyanın geleceği için kullanacak ve süper kahraman olacaktır, kim süper kahraman olmak istemez ki!



Superman’in aşkı Lois Lane

Superman, tuttuğunu koparan Pulitzer ödüllü gazeteci Lois’e ilk görüldüğü anda vurulmuştur. Ama hem bir erkek, hem de süper kahraman olarak hemen kıza açılamaz, “kanka seviyosan git konuş bence” diyecek dünyalı ve fani arkadaşlarıda yoktur Kal-El’in. 

Superman ismini ona veren Lois Lane'dir. Bir sürü macera ve fedakarlık sonunda filmin son bölümünde Superman, Lois’i beklenen hararetle öper, sarmalar. Lois, yanılsamadaki kadın misali, “öpücüğü verdik, arzu nesnesi olmak bitti mi?” endişesi ile “ilk öpücükten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz derler” deyince; Superman bir Kripton'lu olarak lafı gediğine koyar, “O dediğin, dünyalı erkekler için geçerli”. Kısacası, Superman öyle bir hal almıştır ki, arzu nesnesine karşı dürtüsel heyecanı hiç azalmıyor, tükenmiyor, kripton taşı dışında hiçbir şey ateşini söndürmüyordur.
 Clark Kent ve Lois Lane


Man of Steel’de Nolan Etkisi ve Anlatım Dili

Son 10 yılın popüler sinemasında, kalbur üstü filmleri ve kardeşi ile birlikte yazdığı senaryolarıyla dikkat çeken Christopher Nolan, ilk büyük çıkışını ters kurgu tekniği ile bellek ve geçmişin izleri teması üzerinde kurduğu ve de büyük yankı uyandıran Akıl Defteri - Memento filmi ile 2001 senesinde yapmıştı. Daha sonra Nolan kendisi ile özdeşleşecek, ticari ve izleyici beğenisi üzerinden büyük başarı elde eden Batman serisini yönetti. 2005 yılında Batman'i sinemaya uyarlayarak "Batman Başlıyor - Batman Begins"'i çekti. Nolan devamında 2008 yılında ise Batman Begins'in devam filmi "The Dark Knight - Kara Şövalye" filmini çevirdi.

Nolan, 2010 yılında Inception filmini yönetti. Inception rüya ve bilinçdışı arasındaki ilişkiyi; hem özgün hem de aksiyoner boyutta işleyen bir film olarak hem çok ses getirdi, hem de özgün film üretimi konusunda sıkışmış Amerikan popüler sinemasına kült bir film armağan vermiş oldu. Inception ile ustalığını ve yönetmenlik marifetini artık herkese kabul ettiren Nolan, son olarak 2012 yılında Batman üçleme serisinin son filmi olan "The Dark Knight Rises - Kara Şövalye Yükseliyor" filmini çekti. Film beğeni ve finansal açısından büyük başarıya imza attı.

Batman hikayesinin, muğlak ve kara film (film noir) estetiğine yakın biçim ve içeriğini derinleştiren Nolan, aynı gelişimi ne yazık ki Superman’da göstermemiş. Nolan’ın Superman filminin rejiye el atmamış olmasında, yönetmenlik açısından haklı gerekçeler bulmak mümkün, sonuçta Superman çok daha sığ, net ve klişeler üzerine kurulu bir Amerikan süper kahraman mitidir ve yönetmene sinematografik anlamda pek üretim ve değişiklik hakkı verecek bir konsept değildir. 

Superman hikayesinin daha net ve Ortodoks yapısı nedeniyle Nolan, daha çok ortak senaryo yazarı ve yapımcı olarak filmde görev almış ve hikayenin senaryo olarak derinleşmesinde, özellikle ilk bölümde, büyük katkı sağlamış ve başarılı olmuş. Yapımcı olarak ise, filmin sonlarına doğru biraz zıvanadan çıkan aksiyon-super kahraman ve dijital görsel efekt karmasını başarılı ile koordine etmiş.
Man Of Steel - Poster
Dünyalı ve uzaylı baba, ergen olarak "kendini gerçekleştirme" ve görünür olma noktasında, daha önceki Superman filmlerinde olmayan derinliği senaryoya taşıyan Nolan, tabi ki belli noktada “Beyaz yakalı Amerikan milliyetçiliği” mitini destekler klişeleri kullanmak zorunda kalmış ve janrın klişelerini mümkün mertebe senaryoya yansıtmış.

Yönetmen Zack Snyder ise, 3. Boyutlu izleme olarak seyirciye pek de bir şey vermeyen aksiyon-bilim kurgu efektleri sahnelerinde, belli yerlerde abartıya kaçsa dahi genel olarak türün şartlarını yerinde kullanmış. Filmde, senaryo dışında ekstra bir yönetmenlik becerisi görünmüyor. Bunda süper kahraman ve fantastik sinema türünün yönetmenlik açısından üreticiyi, popüler anlamda sınırlayan yapısının etkisi çok büyük. Filmin genel hikaye kurgusu, filmin sonunda başarılı biçimde bağlanıyor ve çember yeni devam filmlerine hazır olarak tamamlanıyor.


Superman rehabilite oluyor

Çocukluk ve ergenlik döneminde güçlerini gizlemek zorunda kalan, iş hayatı konusunda tam olarak yerini bulamayan Superman, bulduğu aşkının, Lois'in peşiden gidiyor. Ve Daily Planet gazetesine muhabir olarak giriyor, yani gazeteci Clark Kent oluyor aşkına öykünerek. Clark Kent olarak kendine sosyal kimlik konumlandıran Superman, gözlük takıyor, ceket giyiyor, kravat takıyor. Superman artık medenidir. Ve medeniyeti korumak, kravatı ile artık ona düşmektedir.

Çocukluğumdaki Superman, Üstün İnsan ve  Hayallerim

Superman serisinin ilk filmi 1978 yılında çekilmişti ve Christopher Reeve  Superman'ı canlandırmış, çok beğenilmişti. "80'li yılların çocuğu olarak" bir numaralı kahramanım olan Superman filmleri içinde özellikle "Superman 3" filmi benim için başyapıttı ve filmdeki siyahi aktör - komedyen Richard Pryor unutulmaz bir karakterdi. O zamanlar hemen büyüsem de teknoloji gelişse ve Superman daha rahat uçsa, hareket etse, uçana da kaçana da gerine gerine bir şeyler yapsa, diyordum.
Superman filmleri - Christopher Reeve

Hayallerim gerçek oldu, hayat da değil ama Hollywood kapsamında! Görsel dijital teknolojinin hızla gelişmesi; compositing, matte painting, layer blending ve Motion data işlemlerinin akıl almaz hızı ve kullanım kolaylığı artık bende doyma ve fazlalık duygusu-algısı uyandırmaya başladı! 

Teknoloji o kadar hızlı gelişti ki, zaten süper güçleri olan kahramanımız son filmde, artık ne yapacağını şaşırıyor! Bu noktada, sanki fantastik sinema anlatımları için teknoloji fazla gelişmiş durumda ve "görmemişin ışın kılıcı olmuş tutmuş, nereye sokacağını şaşırmış" noktasına varıyor. Son Superman filmi ‘Man of Steel’in yönetmeni Zack Snyder, ikinci devam filminde Superman’e Batman’in katılacağını açıkladı. Karanlık ve insani Batman ile aydınlık ve süper güçlere sahip Superman ortaklığında ve düşmanlığında ortaya çıkacak anlatım, tabi ki ilk önce senaryonun özgünlüğüne bağlı olarak şimdiden büyük bir merak konusu oldu Serinin ikinci filminin 2015'te gösterime girmesi bekleniyor.

Amerikalı Kahramanın Fütursuzluğu

Superman 1930'lu yılların Amerika'sının pozitivist ve ilerlemeci kafasının özlemi ve dayatması idi. Kahramanda olsa, uzaydan da gelse, Superman ilk önce dünyalı idi, insandı ve üstün insandı. Beni ve bazılarını ona çeken şey, üstün insan olması ve güçleri idi tabi ki ama bunun yanında emek-aşk hallerinde genel insanlık ile ortak dertlere sahipti sayın Kent. Clark, zaman zaman da dramatik çatışmalar yaşıyordu ve bu karma yapıda yine de kusursuza yakın insandı. 

Yeni teknolojinin görselliğinde Superman bile eski Superman’a fazla süper duruyor. İnsan olan süper adamdan, insanüstü güçlere sahip süper makine kahramana geçilmiş görünüyor ve bu da "Amerikan süper kahraman" mitinin fütursuzca kullanılması, fantezinin zorlanması ve pornografikleştirilmesi demektir.

Sonsöz: puanlarımı açıklıyorum: Superman fanları için 8, yeniden uyarlama olarak 7, süper kahraman filmi olarak 7,5…kılçıksız….

Ahmet Usta