Wikileaks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Wikileaks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Aralık 2015

Deep Web, Darknet ve Wikileaks


Deep Web


Deep web -derin internet- genel kullanıcının erişmeyeceği web sitelerinin yer aldığı sanal alandır. Arama motoru sorgularıyla erişilemeyen bu web ortamına derin adının verilmesinin sebebi; bilinmeyen alanın, http üzerinden kullanılan kamuya açık internet dünyasına kıyasla 10-15 katı, belki de çok daha fazla büyüklükte veri içermesidir. Deep web, görünen internetten daha fazla büyüklüğe sahip ama görünmeyen ve çok az kişinin etkin kullanabildiği sanal dünyadır.


Darknet

Darknet ve Deep web kelimeleri iç içe kullanılsalar da, farklı alanlardır. Darknet, deep web içerisinde erişimi çok daha zor; kayıt dışı ekonomi ve suç faaliyetlerinin yürütüldüğü ve bu sebeple “karanlık ağ” olarak adlandırılan ayrı bir sanal alan. Deep web içinde yer alan illegal ve suç merkezli iletişim, oluşum ve ticaret alanı darknet. Deep web’in karanlık bölümünü oluşturan darknet alanında yer alan çoğu hukuk ve insanlık dışı içerikler ise şunlar: silah ve uyuşturucu satışı, kiralık katil ve hacker, sahte pasaport ve benzeri belge ticareti, vahşet içeren seks görüntüsü, çocuk pornosu, tecavüz, öldürme ve yamyamlık videosu. Darknet’in içinde kendi içeriğine uygun olarak Google benzeri arama motoru dahi var, adı “Grams”. Karanlık dünyanın ödemelerde kullandığı sanal ama reel karşılığı olan para biriminin adı Bitcoin.

Brightnet ve Wikileaks

Deep web’in darknet gibi karanlık yanına karşılık aydınlık yönü de bulunmakta, bu alana Brightnet deniyor. Devletlere ait gizli askeri, siyasi gizli belgeleri kamuya sızdıran Wikileaks web sitesi, aslında deep web ortamının Brightnet alanında doğmuştu. Sonrasında Wikileaks, “sızıntı kamu haberciliği” gibi tartışmalı bir tanımlama ile dünya gündemine yansıdı. Deep web aslında sadece, arama çubuğunda çıkmayan ve arama motorlarının sonuçlarından gizli tutulan verilerden oluşuyor; bu bağlamda devlet kuruluşlarının, özel şirketlerinin veritabanı bilgileri ve kendi iletişim ağları, deep web’in darknet alanına girmeyen gizli ama legal faaliyet ve sektör alanları.

Deep Web Erişimi: Tor Ağı

Deep web sitelerine erişmenin en bilen yöntemi, güvenlik riskleri olsa da, Tor Ağı kullanmak. Tor Browser (tarayıcısı) ile eriştiğiniz Tor Ağı, aslında bir VPN servisi hizmeti. Tor Ağı, kendisine bağlanan kullanıcıyı dünyanın değişik yerlerindeki farklı bilgisayarlar üzerinden ağına alıyor. Tıpkı VPN kullandığınızda kendi ülkenizden yaptığınız erişimin, başka bir ülke ve servis üzerinde gösterilmesi ve şifrelenmesi gibi, kimliğiniz belli oranda gizleniyor Tor Ağı içinde. Fakat soğan benzeri bir algoritma ile ilerlese de, ağlar içi kriptoların gizliliği ve güvenliği hiç şekilde garanti edilemez Tor kullanıcısı için.

NSA (National Security Agency)

NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı - ABD askeri haber alma gizli servisi) Darknet kullanımının artması üzerine, geçtiğimiz yıllarda Tor Ağı kullanan kişilerin potansiyel suçlu olarak değerlendirileceğini açıklamıştı. Ve sonrasında bazı Tor Ağı kullanıcıları, NSA’nın yaptığı operasyonlar ile yakalandı; yani istihbarat örgütleri, Tor kullanıcılarını aslında kolaylıkla yakalayabiliyor. Deep web ve Darknet üzerinde yer alan sitelerin bir önemli özelliği .com veya .net gibi uzantı adlarına sahip değiller. Genellikle bu alandaki siteler, .onion uzantısına sahip; onion çoğunlukla Tor Ağı ile girilen siteler anlamına geliyor, ama diğer önemli bir noktada dolandırıcılık amaçlı sahte. onion uzantılı sitelerin çokluğu. Ayrıca Mossad, FBI, MI6 gibi güçlü gizli ve askeri istihbarat servisleri; darknet suçlarını tespit, ötesinde de kendi operasyonlarında kullanmak ve çalıştırmak için  “oltalama” adı verilen paravan sitelerle sanal ortama müdahale ediyorlar.

Sonuç itibariyle, darknet, uygarlığın içinde beslemeye devam ettiği şiddet güdüsünü ve kötülüğü sanal ama yeryüzü kadar geniş ekonomisinde mobilize etmekte. Darknet’i kullanan en önemli kuruluşlar, ülkelerin birbirleri ile rekabet halindeki gizli servisleri; bu kurumlar, derin internet ortamını, uzmanlık ve bilgi isteyen karmaşası ile hem kendi eylemlerini gizli olarak gerçekleştirmek, hem de hem de verilerini saklamak için kullanıyor. İnternetin karanlık dünyası -tıpkı dünyanın fiziksel düzleminde olduğu gibi- eko-politik yapıyı yönlendirmeye çalışan Batı dünyasının istihbarat teşkilatlarının, ajanlarının iz bırakmadan suç işleyen eylemler için kullandıkları teknik araçları ile dolu.

Ahmet Usta Kasım 2015

23 Şubat 2013

Hacktivizm: Anonymous, Red Hack, Cyber-Warrior


Siber Saldırı


Dünyadaki tüm bilgilerin hızla sayısallaşıp, dijitalize edildiği bugünün ve geleceğin dünyası, “siber dünya” içinde gerçekleşecektir. İkincil yaşam (second life) ya da siber dünyanın artık gündelik yaşam pratiklerimize entegrasyonu ve mobilitesi yüksek oranda tamamlanmak üzeredir. Tarih boyunca devam eden mücadele kavramı, artık “Siber mücadele” adı altında farklı eylemlerle devam ediyor ve edecek. Devletler, kurumlar ve büyük şirketler, düzenlerini ve devamlılıklarını koruyabilmek için siber kontrol, sansür ve filtreleme faaliyetleri uygulamaktadırlar.
Ülkemizde uygulanan yurtiçi siber mücadelenin, şimdilik hukuki altyapısı 5651 sayılı bilişim kanunudur. Ülkemizde kamusal düzenin devamlılığı adına yapılan bilişim-internet hukuk kararları, maalesef “insan hakları” tartışmalarını beraberinde getiren; sansür, port kapatma ve filtreleme benzeri uygulamalar olmaktadır. 5651 Sayılı kanunun içeriği ve uygulamaları hakkında,  5651 sayılı kanun, internet ve özgürlük isimli yazımı  okuyabilirsiniz. 

Hacktivizm


Hacktivist hareketin temeli, devlet ve şirketlere karşı siber muhalif eylemler yapmaktır. Karmaşık yapıdaki hacktivist hareketlerin tek kuralı, “bilgi herkesindir ve kamusal olmalıdır” ilkesidir. Hacktivizm, beyaz ve siyah hacker eylemlerinden farklı olarak ideolojik bir temel ve meşruluk amacı taşır. Beyaz hacker'lar kurum ve devlet adına çalışan siber koruyucular iken, siyah hacker'lar çok çeşitli olmakla birlikte bilişim suçları işleyen ve illegal maddi kazanç motivasyonu ile hareket kişilerdir. Hacktivizm adı altında birleşen kişi ve grupların, bireysel hacker eylemlerinden farkı, kamusal bir hareket ve siyasi tepki amacı taşımasıdır.

Anonymous flag

Anonymous


Anonymous (hacker bilişim grubu) hareketinin Red Hack hareketinden temel farkı, kitlesinin homojen ve global olması diyebiliriz. Anonymous üyeleri, sokak gösterilerinde dahi yüzlerini gizleyip, “V For Vandeta” ikonografisini kullandıkları için içlerinde sadece dijital aktivist  diyebileceğimiz büyük bir kitle vardır. Dijital aktivist kitle, kabaca “klavye delikanlısı” yada troll olarak hareket eden, salt muhalif olarak dijital dünyada yer alan ama kendi içlerinde genellikle ideolojik bir altyapı taşımayan birey ve kitlelerden oluşmaktadır.



Bu anlamda Anonymous hareketinin içinde, destekçi/fan olarak bulunan ve sadece dijital tepki veya saldırı gösteren ve “siber savaş ve mücadele" ortamı için çok fazla tehdit içermeyen büyük bir kalabalıktan söz edebiliriz. Bunun yanında topluluğun içinde gerçekten hacker ve yada lamer (sözde hacker) olan önemli bir kitle ise, Wikileaks ve Occupy Wall Street olaylarıyla ortak bir hareketin içinde hacktivisit olarak kamusal argümanlara sahip olarak önemli eylemler düzenlemektedirler. Anonymous kitlesi, içlerindeki beyaz hacker ile daha "sosyal demokrat" politik çizgide konumlanmaktadırlar. Bu nedenlerle, uzun vadede Anonymous hareketi, daha uzlaşmacı ve sivilleştirilmiş bir topluluk olamaya doğru evrimleşebilir, hatta muhtemel ülke lokasyonları içinde partileşebilir.


Red Hack: “Hak yiyen, hack yer!”


Red Hack, kendilerini kızıl hackerlar olarak niteleyen ve sosyalist dünya görüşünü savunan siber bir topluluktur. Red Hack hareketi mensupları beyaz veya siyah hacker olmadıklarını, kamu yararını ve işçi sınıfını destekleyen politik muhalifler olduklarını söylemektedirler. Topluluk aynı zamanda sadece dijital aktivist olarak kalmayacaklarını, reel-offline yaşam içinde de politik olarak yer alacaklarını açıklamıştır ve bu anlamda hukuk düzeleminde daha sorunlu bir topluluk olarak tanımlanmaktadır. Red Hack, Anonymous hareketi ile belli işbirlikleri olsa da ayrı bir hareket olarak sosyalist dünya görüşüyle hareket ettiklerini bildirmiştir. "toplumsal vicadanın sesi olma" misyonu ile Red Hack, ülkemizde şuanda oldukça  popüler olmuştur ve gizli veya açık binlerce destekçiye sahiptir. Grubun, adını kitlelere duyuran ve  "Hacker eylem" olarak kabul edilen en önemli eylemi, 2012 Şubat ayında Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün internet sitesinin çökertilmesidir.

Red Hack
Red Hack, karşıtı olan hacker topluluklarının belirttiği bazı olumsuzlukları ve şüpheleri de bünyesinde barındırmaktadır. Red Hack’e getirilen temel eleştiri yasadışı bölücü örgüt ile koordinasyon halinde olduğu ve aslında yaptıkları eylemlerin hack değil, sadece yoğun siber saldırı (lamer veya craker eylem) sonrası sitelerin geçici olarak engellemesi olduğudur. 

Cyber-Warriors yada Akıncılar


Cyber-Warrior yada Akıncılar adında Türk milliyetçi-muhafazakar kimliğinde, farklı bir tepkiyle devlet ve kamusal düzen adına hizmet veren siber hacktivist topluluktur. Cyber - Warrior ve Red Hack aynı eylem biçim ve tekniklerini kullanmaktadırlar. Akıncılar, devlet organlarını ve kamusal  düzeni siber ortamda korumaya çalışan ve dahi devlet kuruluşlarına bilgi sağlayan siber aktivistlerdir. Aynı eylem biçimlerini kullanan iki karşıt topluluktan; Cyber-Warrior,  Emniyet Teşkilatından destek hatta plaket alırken; Red Hack hakkında terör örgütü şüphesi ile hukuki süreç başlatılmıştır.
Cyber-Warrior yada Akıncılar


Hukuk ve Adalet


Hukuk, adalet demek değildir. Hukuk, var olan düzenin düzenlenmesi, regüle etmesidir. Çoğunlukla adalet ve hukuk aynı şeyler değil, ayrı şeylerdir. Hukuk, düzenin devamlılığı, adalet ise vicdan ve özlemdir.

Bu anlamda Red Hack, “adaletin sesi” olmayı isterken, doğal hukukun sonucu olarak, insanların can ve mal güvenliğini tehdit eden örgüt olarak tanımlanabilir. Yine aynı siber topluluk, iddia ve eylemlerinin meşruluğu belirsiz-tartışmalı da olsa, kitleler için sosyal ve siber bir özlemin göstergesi olmuştur.

Ahmet Usta