dijital dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dijital dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2013

Sosyal Medya, Facebook Ve Varoluş Pratikleri


Facebook 

İnsanlar, Facebook’ta emek harcadılar. Facebook timeline üzerinde insanların hikayeleri akıyor.

Facebook'ta güzel günlerimizi paylaştık: Yurt içi ve dışı tatiller, okul anıları, doğum günleri, partiler, evlilikler tarçınlı kekler, şanslı kedi resimleri vs. Aynı dönmelerde kimsenin bilmediği maddi zorluklarımız, hastalıklar ve acılarımızda oldu, belki de ölümler ama çok az insan acılarını ve kayıplarını online dünyada paylaştı!

Hep güzel resimler, videolar ve “anlamlı sözler” ile dolu ileti paylaşımlarımız oldu ve olacak. Zaman zaman hamaset koyan yazılar ve resimler ama olsun, bizler Facebook'da çok emek verdik.

“Söz uçar, yazı kalır”dan, "offline yaşam toprak olur, online yaşam baki kalır” idrakine geçiyoruz veya çoktan geçtik.


Görünmek istediğimiz


Çoğumuz Facebook ağına, yüzlerimizi yükledik. Birçoğumuz, “görünmek istediği” yüzünü; bir kısmımız inadına “gerçek yüzünü” bu sosyal medya ağında paylaştı. Belli bir kesim ise, online yaşam ve Face’se hiç yüz vermedi. Başka birileri ise, yüzlerini gizledi ama "kaçamak işler" için face-i diyarı kullandı. Sonuçta internet kullanan hiç kimse, Facebook mecrasını görmezden gelemedi…

"Onaylanmak"


Facebook ya da genel olarak dijital dünya bize, haset ve şükranlarımızı kimseye zarar vermeden yaşama olanağını verdi. Ve biz her kim olursak olalım, çoğunlukla  “sadece onaylanmak”  isteriz. Ve Facebook, Hepimizin hikâyesini onaylıyor.

Ve biz gideceğiz, siber dünyada izlerimiz kalacak, sanırım…

13 Eylül 2012

Dijital Göçebeler ve Dijital Yerliler


X ve Y kuşağı


Her kuşağın önceki ve sonrası ile yaşadığı kuşak çatışması, kuşaklara dair isimlendirmelerde de kendini gösteriyor. X kuşağı, diye adlandırılan kuşak 70’li ve 80’li yıllarında doğmuş olanları içine alıyordu.  X kuşağı, soğuk savaşın son dönemleri kabul edilen politik-ekonominin içinde analog iletişim araçlarının sahip olduğu son teknolojilerle büyüdüler. Y kuşağı ise, 90’lı yıllar ve milenyum kuşağı diyebileceğimiz 2000’li yıllarda doğmuş, dijital ve mobil teknolojilerle “çocuk oyuncağı” misali ilişki kurabilmiş bir kuşağı ifade ediyor.

X kuşağına yapılan diğer bir adlandırma dijital göçebeler iken, Y kuşağına ise dijital yerliler deniliyor. İletişim araç ve ortamları geliştikçe kavram kargaşası çeşitlenerek artıyor, günümüz aydın oluyor. Bu bilgi ve deneyim farklılığı daha çok X kuşağı yani dijital göçebeler için hayatı daha da zor ve hızlı kılıyor. Dijital göçebeler analog iletişim olanaklarını özlemle ararken, yeni kuşak değişim ve tekno-gelişmenin hızından rahatsız olmadan etkileşimine devam ediyor.


Bir de,  Baby Boomers diye anılan kuşakların şahı olan “68 kuşağı” ve temsilcileri var. Doğum tarihleri 50’lı ve 60’lı yıllar olan bu kuşaktan dijital dünyaya adapte olup, iş ve özel yaşamında başarıyla kullanan insanlar bulunuyor. 68 kuşağının, dijital dünyaya uyum göstermedeki isteklerini varoluşçu dünya görüşlerinin bitmeyen yaşam enerjisine bağlayabiliriz.

X kuşağı ya da Dijital göçebeler; Aynı semtteki sevgiliye posta yoluyla mektup göndermeyi, ankesörlü telefondan şehirlerarası randevulu aramayı, popüler Amerikan filmlerini izlemek için beklenen sinema önü kuyruklarını, ABD Başkanı Ronald Reagan’nın aynı zamanda eski bir sinema aktörü olduğunu, devlet televizyonu TRT’de Adile Naşit’in sunduğu “Uykudan önce” isimli çocuk programını; biliyor.

Y kuşağı yada Dijital yerliler (dijital doğanlar) ise; daha sevgilisi dahi olmayan karşı cinse günde en az 13 mesaj atmayı, Skype’den görüntülü ucuz ülkelerarası online görüşme yapmayı, Marvel Comics hero filmlerini yurtdışı vizyon tarihiyle aynı anda altyazılı olarak internetten izlemeyi, ABD Başkanı Barack Obama’yı resmi Twitter hesabından takip etmeyi, yerli çocuk çizgi film kahramanımız Pepe’nin şarkılarından oluşan açık hava konserine katılmayı; biliyor.


Sanırım, Z kuşağı, dünya genelinde 2023 yılına kadar oluşmuş olacaktır. Ve bizlerde, Cumhuriyetimizin 100. yılında bu kuşağın temsilcileriyle birlikte beklenen refah devletine siber-uzay mekanında kavuşmuş olacağız! İnşallah…

Teknoloji değişiyor, tarih ilerliyor, biz yaşıyoruz.
Ahmet Usta